3194 Sayılı İmar Kanunu Ve İmar Mevzuatı Kapsamında İdari ve Cezai Yaptırımlar

6 Şubat 2021 admin 0 Comments

3194 Sayılı İmar Kanunu Ve İmar Mevzuatı Kapsamında İdari ve Cezai Yaptırımlar

                                                                      Av. İlayda KASAROĞLU

                                                  AYDIN Hukuk & Müşavirlik / Arabuluculuk Bürosu

Özet

Yapıların kanunda belirtilen şekilde inşa edilmesi ve böylece imar düzeninin sağlanması için yasalarla çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. İlgili düzenlemelere aykırı olarak inşa edilen yapılar için de, düzenin bozulmaması amacıyla idari yaptırımlar öngörülmüştür. Bu yaptırımların asıl hedefi, imar düzenini korumaktır. Bu konularda kısaca bilgi vermek amacıyla yazılan makalenin kapsamı; imar kanununda belirtilen yıkım kararı, kanuna uygun şekilde yapılmamış olan yapılan için verilecek olan idari para cezası ve imar kirliliğine neden olma suçudur.

1. İDARİ YAPTIRIMLAR :

a- İmar Kanunun 32.Maddesi :Yıkım Kararı

Ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak başlanan yapılar:

Madde 32 – Bu Kanun hükümlerine göre; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine veya ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılarda projelerine ve ilgili mevzuatına aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti, fenni mesulce tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir.

Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur. (Ek cümleler:14/2/2020-7221/10 md.)Yapının imar mevzuatına aykırı olduğuna dair bilgi, tapu kayıtlarının beyanlar hanesine kaydedilmek üzere ilgili idaresince tapu dairesine en geç yedi gün içinde yazılı olarak bildirilir. Aykırılığın giderildiğine dair ilgili idaresince tapu dairesine bildirim yapılmadan beyanlar hanesindeki kayıt kaldırılamaz.

Durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır. (Değişik cümle:14/2/2020-7221/10 md.)Bu tebligatın bir nüshası muhtara bırakılır, bir nüshası da Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne gönderilir.

Bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibi, yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak, belediyeden veya valilikten mühürün kaldırılmasını ister.

Ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu, inceleme sonunda anlaşılırsa, mühür, belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına izin verilir.

Aksi takdirde, ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina, belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip, belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden tahsil edilir. (Ek cümleler:14/2/2020-7221/10 md.)Yapı tatil tutanağının düzenlendiği tarihten itibaren bir ay içinde yapı sahibi tarafından yapının ruhsata uygun hale getirilmediğinin veya ruhsat alınmadığının ilgili idaresince tespit edilmesine rağmen iki ay içinde hakkında yıkım kararı alınmayan yapılar ile hakkında yıkım kararı alınmış olmasına rağmen altı ay içinde ilgili idaresince yıkılmayan yapılar, yıkım maliyetleri döner sermaye işletmesi gelirlerinden karşılan- mak üzere Bakanlıkça yıkılabilir veya yıktırılabilir. Yıkım maliyetleri %100 fazlası ile ilgili idaresinden tahsil edilir. Bu şekilde tahsil edilememesi halinde ilgili idarenin 5779 sayılı Kanun gereğince aktarılan paylarından kesilerek tahsil olunur. Tahsil olunan tutarlar, Bakanlığın döner sermaye işletmesi hesabına gelir olarak kaydedilir.

İdare tarafından ruhsata bağlanamayacağı veya aykırılıkların giderilemeyeceği tespit edilen yapıların ruhsatı üçüncü fıkrada düzenlenen bir aylık süre beklenmeden iptal edilir ve mevzuata aykırı imalatlar hakkında beşinci fıkra hükümleri uygulanır.

         İnşa edilmiş olan bir yapının yapı ruhsatı bulunmadan ya da yapı ruhsatının mimari projeye aykırı olarak yapılması durumunda bu durumlar verilen süre içerisinde olması gereken haline getirilmezse 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesi uyarınca yapının yıkımına ya da yapıdaki aykırılıkların giderilmesine karar verilir.

Yıkım kararlarını almaya yetkili olan merciiler Belediye encümeni ya da il encümenidir.

Yıkım kararının tebliği üzerine idare mahkemesine 60 gün içerisinde dava açılabilir.

Yapı ruhsatsız olarak inşa edilmiş ise, ruhsatsız olarak inşa edilmiş olan yapının şikayet üzerine ya da re’sen tespiti halinde ruhsat alınması, aksi takdirde yapının yıkılacağı ilgili kişiye bildirilir. Böyle bir durum söz konusu olduğunda yapılması gereken şey, ruhsatın düzenlenmesi için başvuruda bulunulmasıdır. Ruhsatın alınmasıyla birlikte yapılması gereken mimari projenin hazırlanması ve yapının yapı denetimi ile uygun olarak inşa edilmesidir.

Ruhsat düzenlenmesi için uygun kullanım şartlarının imar planlarında bulunması da zorunludur. 

Ruhsata aykırılık halinde de, ilgiliye verilen süre içerisinde ruhsata aykırı olan kısımların yıkılması gerekir.

Yapı ruhsatı bulunmayan ya da yapı ruhsatı ve eki mimari projeye aykırı olarak inşa edilen yapının, aykırı olarak inşa edilen kısımlarının belirlenmesi yolunda yapılan tespit hakkında Yapı Tespit Tutanağı tutulur. 3194 sayılı Kanunun 32. maddesi uyarınca düzenlenerek yapıya asılır. İnşai faaliyet durdurulur. Taşınmaz malikleri ya da müteahhit tarafından 30 gün içerisinde aykırılığın giderilerek, ruhsat alınması ya da yapının ruhsata ya da ruhsat eki mimari projeye uygun hale getirilmesi gerektiği bildirilir.[1]

b-  İmar Kanunu’nun 42. Maddesi : Para Cezası

Madde 42 – (Değişik: 9/12/2009-5940/2 md.)

Bu maddede belirtilen ve imar mevzuatına aykırılık teşkil eden fiil ve hallerin tespit edildiği tarihten itibaren on iş günü içinde ilgili idare encümenince sorumlular hakkında, üstlenilen her bir sorumluluk için ayrı ayrı olarak bu maddede belirtilen idari müeyyideler uygulanır.

(Değişik cümle:14/2/2020-7221/11 md.) Ruhsat alınmaksızın veya ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere ve imar mevzuatına aykırı olarak yapılan ya da 27 nci madde kapsamında ruhsat alınmadan yapılabilen yapılardan aynı maddede belirtilen koşullar sağlanmadan yapılanların sahibine, yapı müteahhidine ve aykırılığı altı iş günü içinde idareye bildirmeyen ilgili fenni mesullere, yapının mülkiyet durumuna, bulunduğu alanın özelliğine, durumuna, niteliğine ve sınıfına, yerleşmeye ve çevreye etkisine, can ve mal emniyetini tehdit edip etmediğine ve aykırılığın büyüklüğüne göre, bin Türk lirasından az olmamak üzere, aşağıdaki şekilde hesaplanan idari para cezaları uygulanır:

a) Bakanlıkça belirlenen yapı sınıflarına ve gruplarına göre yapının inşaat alanı üzerinden hesaplanmak üzere, mevzuata aykırılığın her bir metrekaresi için;

1) I. sınıf A grubu yapılara üç, B grubu yapılara beş Türk Lirası,
2) II. sınıf A grubu yapılara sekiz, B grubu yapılara onbir Türk Lirası,
3) III. sınıf A grubu yapılara onsekiz, B grubu yapılara yirmi Türk Lirası,
4) IV. sınıf A grubu yapılara yirmiüç, B grubu yapılara yirmibeş, C grubu yapılara otuzbir Türk Lirası,
5) V. sınıf A grubu yapılara otuzsekiz, B grubu yapılara kırkaltı, C grubu yapılara elliiki,

D grubu yapılara altmışüç Türk Lirası,
idari para cezası verilir. Bu miktarlar her takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında bir Türk Lirasının küsuru da dikkate alınmak suretiyle artırılarak uygulanır.

b) Mevzuata aykırılığı yapı inşaat alanı üzerinden hesaplanması mümkün olmayan, yapı- nın cephelerini ve diğer yapı elemanlarını değiştiren veya yapı malzemesi için öngörülen gerekle- re aykırı bulunan uygulamalar için, Bakanlıkça yayımlanan ve aykırılığa konu imalatın tespiti tarihinde yürürlükte bulunan birim fiyat listesine göre ilgili idarece belirlenen bedelin % 20’si kadar idari para cezası verilir.

c) (a) ve (b) bentlerine göre cezalandırmayı gerektiren aykırılığa konu yapı;
1) Hisseli parselde diğer maliklerin muvafakati alınmaksızın yapılmış ise cezanın % 30’u, 2) Kamuya veya başkasına ait bir parselde yapılmış ise cezanın % 40’ı,
3) Uygulama imar planında veya parselasyon planında “Kamu Tesisi Alanı veya Umumî

Hizmet Alanı” olarak belirlenmiş bir alanda yapılmış ise cezanın % 60’ı,
4) Mevcut haliyle veya öngörülen bir afet tehlikesi karşısında can ve mal emniyetini tehdit ediyor ise cezanın % 100’ü,


5) Uygulama imar planı bulunan bir alanda yapılmış ise cezanın % 20’si,


6) Yapılaşmaya yasaklanmış bir alanda yapılmış ise cezanın % 80’i,


7) Özel kanunlar ile belirlenmiş özel imar rejimine tabi bir alanda yapılmış ise cezanın %50’si,


8) Ruhsatsız ise cezanın % 180’i,


9) Ruhsatı hükümsüz hale gelmesine rağmen inşaatı sürdürülüyor ise cezanın % 50’si,


10) Yapı kullanma izin belgesi alınmış olmakla birlikte, ruhsat alınmaksızın yeni inşaî faaliyete konu ise cezanın % 100’ü,


11) İnşaî faaliyetleri tamamlanmış ve kullanılmıyor ise cezanın % 10’u,


12) İnşaî faaliyetleri tamamlanmış ve kullanılıyor ise cezanın % 20’si,


13) Çevre ve görüntü kirliliğine sebebiyet veriyor ise cezanın % 20’si,


(a) ve (b) bentlerinde belirtilen şekilde tespit edilen para cezalarının miktarına göre ayrı ayrı hesap edilerek ilave olunur. Para cezalarına konu olan alanın hesaplanmasında, aykırılıktan etkilenen alan dikkate alınır.

ç) (Ek:25/3/2020-7226/39 md.)Bu fıkra uyarınca idari para cezası verilmesini gerektiren aykırılığa konu alan ile bu alanın bulunduğu arsa veya arazinin emlak vergisine esas asgari metrekare birim değerinin çarpımı ile bulunan bedel kadar idari para cezası yukarıdaki bentlere göre verilen para cezalarına ayrıca ilave edilir.

Bu fıkraya göre verilen idari para cezasının ilgilisine tebliğinden itibaren bir ay içinde aykırılığın giderilmesi ve yapının mevzuata uygun hale getirilmesi halinde bu bent uyarınca ilave edilen para cezası tahsil edilmez.

18, 28, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 40 ve 41 inci maddelerde belirtilen mükellefiyetleri yerine getirmeyen veya bu maddelere aykırı davranan yapı veya parsel sahibine, harita, plan, etüt ve proje müelliflerine ve gözetmenlerine, fenni mesullere, yapı müteahhidine ve şantiye şefine, ilgisine göre ayrı ayrı olmak üzere ikibin Türk Lirası, bu fiillerin çevre ve sağlık şartlarına aykırı olması halinde dörtbin Türk Lirası, can ve mal emniyetini tehdit etmesi halinde altıbin Türk Lirası idari para cezası verilir.

Yapıldığı tarih itibarıyla plana ve mevzuata uygun olmakla beraber, mevcut haliyle veya öngörülen bir afet tehlikesi karşısında can ve mal emniyetini tehdit ettiği veya edeceği ilgili idare veya mahkeme kararı ile tespit olunan yapılara, ilgili idarenin yazılı ikazına rağmen idarece tanınan süre içinde takviyede bulunmayan veya bu yapıları yıkmayan yapı sahibine onbin Türk Lirası idari para cezası verilir.

Yapı müteahhidinin yetki belgesi;


a) Yapım işinin ruhsata ve ruhsat eki etüt ve projelere aykırı olarak gerçekleştirilmesi ve

verilen süre içinde aykırılığın giderilmemesi halinde beş yıl,


b) Yapım işinde ruhsat eki etüt ve projelere aykırı olarak gerçekleştirilen imalatın can ve mal güvenliğini tehdit etmesi halinde on yıl,


c) Bakanlıkça olumsuz kayıt değerlendirmesi yapılan hallerde bir yıl,

süreyle Bakanlıkça iptal edilir.

Yapı müteahhidinin, yapım işlerinden doğan vergi ve sigorta primi borçlarını ödememesi ve diğer sorumluluklarını yerine getirmemesi hallerinde yetki belgesi bir yıldan az olmamak üzere Bakanlıkça iptal edilir ve bunlara sorumluluklarını yerine getirinceye kadar yeni yetki belgesi düzenlenmez.

Yetki belgesi iptal edilen yapı müteahhidi yeni yetki belgesi düzenleninceye kadar yeni iş üstlenemez, ancak mevcut işlerini tamamlar. Yetki belgeli yapı müteahhidi olmaksızın başlanılan yapının ruhsatı iptal edilir ve yapı mühürlenir.[2]

2- CEZAİ YAPTIRIM :

İmar Kirliliğine Neden Olma Suçu – Türk Ceza Kanunu Madde 184

 İmar kirliliğine neden olma

            Madde 184- (1) Yapı ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapan veya yaptıran kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

            (2) Yapı ruhsatiyesi olmadan başlatılan inşaatlar dolayısıyla kurulan şantiyelere elektrik, su veya telefon bağlantısı yapılmasına müsaade eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.

            (3) Yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade eden kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

            (4) Üçüncü fıkra hariç, bu madde hükümleri ancak belediye sınırları içinde veya özel imar rejimine tabi yerlerde uygulanır.

            (5) Kişinin, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar planına ve ruhsatına uygun hale getirmesi halinde, bir ve ikinci fıkra hükümleri gereğince kamu davası açılmaz, açılmış olan kamu davası düşer, mahkum olunan ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar.

            (6) (Ek: 29/6/2005 – 5377/21 md.) İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri, 12 Ekim 2004 tarihinden önce yapılmış yapılarla ilgili olarak uygulanmaz.

TCK m. 184 “Çevreye Karşı Suçlar” arasında düzenlenmiştir. Bu açıdan bakıldığında; ilgili suçun düzenlenmesi ile “çevrenin” korunması amaçlanmıştır.

Bununla birlikte, TCK m. 184 ile yalnızca çevre değil, TCK m. 184 ile aynı bölümde düzenlenen “çevrenin kasten ve taksirle kirletilmesi” suçları ile çevrenin kirletilmesine engel olunacak tedbirler alınmaya çalışılmıştır.

İlgili hükmün gerekçesi şu şekildedir:

“Madde metninde imar mevzuatında belirlenen usul ve koşullara aykırı olarak inşa faaliyetinde bulunmak, suç olarak kabul edilmiştir.

Birinci fıkradaki suç, yapı ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapmak veya yaptırmakla oluşur. Böylece, sadece binayı inşa eden yüklenici, taşeron, usta veya kalfa değil; inşaatın sahibi de, bu suçtan dolayı fail olarak sorumlu tutulacaktır. Ayrıca, bu tür inşa faaliyetlerine kontrol ve denetim hizmeti veren teknik kişiler de bu suçtan dolayı fail sıfatıyla cezalandırılacaktır.

İkinci fıkrada; yapı ruhsatiyesi olmadan başlatıla inşaatlar dolayısıyla kurulan şantiyelere elektrik, su veya telefon bağlantısı yapılması ya da bu hizmetlerden yararlanılmasına müsaade edilmesi, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır.

Üçüncü fıkraya göre, yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade edilmesi, ayrı bir suç oluşturmaktadır.

Dördüncü fıkrada bu madde hükümlerinin uygulanma alanı ile ilgili sınırlama getirilmiştir. Bu madde hükümleri ancak belediye sınırları içinde veya özel imar rejimine tabi yerlerde uygulanabilecektir.

Örneğin organize sanayi bölgeleri, özel imar rejimine tabi bölge niteliği taşımaktadır. Ancak, sınai ürünlerin üretiminin yapıldığı tesisler açısından bu sınırlama kabul edilmemiştir.

Bu bakımdan, köy sınırları içinde inşa edilen, sınai ürünlerin üretiminin yapıldığı tesisler açısından bu madde hükümleri uygulanabilecektir”.

 Belirtilen maddede öngörülen suç konusu belediye sınırında bulunan bir bina veya özel bir imar rejimi ile düzenlenen bölgelerde bulunan yapıdır. Belediye sınırı dışında bulunan yapılar imar kirliliğine neden olma suçunun kapsamında değildir.

Yapının betondan yapılması bu kapsama girmesi bakımından zorunlu değildir; ahşaptan inşa edilmiş olan bir bina da bu hükmün kapsamındadır.

İmar kirliliğine neden olma suçunun mağdurları belirli kişiler değildir; sağlıklı ve güzel bir çevrede yaşama hakkına sahip olan her bir birey bu suçun mağduru olarak sayılabilir.

İmar kirliliğine neden olma suçunun faili ise yapıyı ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olacak biçimde inşa ettiren kişilerdir.

            3194 sayılı İmar Kanunun 42. maddesi uyarınca, yapı ruhsatına ve yardımcı inşaat projelerine aykırı hareket edenlere veya yapı ruhsatına sahip olmayanlara yaptırım olarak idari para cezası uygulanacağı anlaşılmaktadır.

Ceza Hukukunun önemli ilkelerinden biri olan cezaların şahsiliği ilkesi gereğince, yapının inşasına katılmayanlar sonradan mülk sahibi olduklarında kendilerine para cezası uygulanmayacaktır.

Söz konusu yapının sonradan ruhsata bağlanması veya ruhsat alınabilmesi için uygun şartların sağlanması halinde de ilgili kişilere para cezası verilir. Bu kapsamda para cezasını uygulayacak olan yetkili kurum Belediye ve İl Encümenleridir.

Yıkım kararının alınmasının ardından kararın iptal edilmesi isteniyor ise kararın tebliğ alınmasının ardından 60 gün içinde idare mahkemesinde iptal davası açılabilir.

Türk Ceza Kanunu’nun 184. madde hükümlerine göre çevreyi kasıtlı ve ihmal yoluyla kirletme suçları aynı bölümde belirtilmekte ve TCK çevre kirliliğini önlemek için gerekli tedbirler alınmaya çalışılmıştır. Kanunda belirtilen suçun meydana gelebilmesi için yapının yapı ruhsatı alınmadan veya ruhsata aykırı olarak yapılması gerekir.

                                      AYDIN Hukuk & Müşavirlik / Arabuluculuk Bürosu